AK Parti kurucularından Kemal Albayrak; “Erdoğan'ın 3. kez adaylığı Türkiye'yi felakete götürür”

AK Parti Kurucularından, Kırıkkale eski Milletvekili Kemal Albayrak, AK Parti iktidarına eleştirilerde bulundu. Albayrak, “Erdoğan’ın 3. kez adaylığı Türkiye’yi felakete götürür.” dedi.

“HUKUKUN BİTTİĞİ YERDE DİKTATÖRLÜK BAŞLAR”
AK Parti Kurucularından, 20 ve 21. Dönem Kırıkkale Milletvekili Kemal Albayrak, 2023 seçimleri ile ilgili açıklamalarda bulundu. Açıklamasında iktidara ilişkin eleştirilerde bulunan Albayrak; “"Anayasa devletin temelidir. Anayasayı çıkartanlar buna uymaz ise çok vahim sonuçlar doğurur. Kanunlar kişi yararına, imtiyazlı sınıfı koruma amaçlı olamaz. Adaletsizlik şaibedir, yanlıştır. John Loce, 'Hukukun bittiği yerde diktatörlük başlar' der. Erdoğan'ın 3. Kez adaylığı felaket olur, Türkiye'yi felakete götürür" dedi.

“İŞLENEN YANLIŞLAR ULUSLARARASI BOYUTA GELDİ”
AK Parti iktidarı tarafından yanlışlar yapıldığını ve bu yanlışların gizlenmeye çalışıldığını belirten Albayrak; "Bugünlere geldiğinde işin olumsuzlukları öyle büyüdü ki saklansa da gözükmeye başladı. Bunu içte ve dıştaki istihbaratın da sergilediği yanlar oldu. Saklansa da işlenen yanlışlar uluslararası boyuta taşınca gizlilik ortadan kalkmaya başladı. Bugün baktığımızda inanmak istemiyorum ama kişisel zenginlik için ülkenin menfaatlerinden taviz verme hususu konuşuluyor, bunlar aydınlatılmıyor. Bugünün en acı hüznü, hukuki açıdan adaylık tartışma konusu ki o makam tamamen tarafsızlığını kaybetmiş, tartışılır hale gelmiştir. Tevfik Fikret, 'Tabiatın sisi geçer ama yönetimin insana verdiği istibdat ve zulüm sisi geçmez' der. Bu haldeyiz" dedi.

“İNSAN HANGİ ZEVKLE GÜNAH İŞLERSE ZEVK ONU ÖLDÜRÜR”
Eskiden hizmet etme planı gösterildiğini ancak şimdilerde hizmet edilme ve korunma amacı güdüldüğünü ifade eden Albayrak sözlerini şöyle tamamladı; "İnsan hangi zevkle günah işlerse zevk onu öldürür" der düşünür Musa Cerullah. Yanlış yolun yolcularını işledikleri günahlar yok ediyor. Önceden hizmet etme planı gösteriliyordu, şimdi ise hizmet edilme ve dokunulmazlıkla korunmak amacı güdülüyor. Üstelikte ortada atılan isnatların araştırılması dahi istenmeyerek, sanki tüm adı geçenlerin ileri sürülen iddiaları kabullenme gibi bir olay ortaya çıkıyor.”