Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı ve Prof. Dr. Sedat Kaygusuz, CoronaVac aşısının etkisinden bahsederek, "Beklentimiz, iki aşı olduktan 3 hafta sonra istediğimiz antikor seviyesine ulaşmaktır. Bu aşıyla yapılan faz iki çalışmaları ve faz üç ara sonuçlarında aşı olanların yüzde 95’ine yakınında oluşumunu görmekteyiz. Dolayısıyla bizim de bu aşıyla bu rakamlara ulaşacağımızdan ümitliyiz" dedi.
Çin’den getirilen CoronaVac aşısı, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından "Acil Kullanım Onayı" kararı sonrası Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya yapılmasının ardından tüm yurt genelinde sağlık çalışanlarına uygulanıyor.
Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı ve İl Pandemi Kurulu Koordinatörü Prof. Dr. Sedat Kaygusuz, "Bu günü bekliyorduk. O gün geldi çattı ve bugüne çok şükür” dedi.
"Tek şansımız aşı"
Virüsün hala özelliklerini koruduğunu belirten Prof. Dr. Kaygusuz, şunları kaydetti:
"Mart ayında Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) hastalığı pandemi olarak ilan ettikten sonra ve ülkemizde yayılmaya başladıktan sonra şunu söylüyorduk; bu hastalıktan kurtulmak için ya aşı bulunmalı, ya bir ilaç bularak bu hastalığı hafif geçirmemiz, ya da virüsün mutasyona uğrayarak özelliklerini kaybetmesini bekliyorduk ki bu salgın bitsin. Ama doğumunun birinci yılına geldiğimiz şu aşamada hala virüs özelliklerini koruduğu için hastalık aynen devam ettiği için herhangi bir ilaçta bulunmadığı için şu andaki tek şansımız aşı. Bugünü bekliyorduk. O gün geldi çattı çok şükür. Biraz önce aşımızı olduk. Tüm personelimizle beraber şuan çalışanlarımız aşısını olmaya devam ediyorlar. Bu bir beklentiydi. Buna ulaştığımız için çok mutluyuz. İnşallah halkımızın da bu rakamlara ulaşmasıyla beraber bu salgının eğrisini kırmış olacağız. Bu şekilde bu illetten kurtulmuş olacağız."
"Antikor hücrelerini başlatıyor"
Antijen denilen yabancı maddelerin her gün onlarca şekilde vücuda girdiğini dile getiren Prof. Dr. Kaygusuz, “Gıdayla olmaktadır solunumla olmaktadır. Buna karşı korumak için vücut antikor üretimini başlatmaktadır. Bu bilgiyi bildiğimiz için bu aşıyı Covid’e karşı uyguluyoruz. Bu virüsün ölü hali inaktive edilmiş hali bunu vücuda girdikten sonra vücut bir yabancı olarak tanıyor ve bağışıklık hücrelerinde buna karşı antikor hücrelerini başlatıyor. Ortalama 3 hafta içerisinde bu antikor cevabı oluşuyor ama bu herkeste farklı bir sonuçtur” şeklinde konuştu.
"İstediğimiz antikor seviyesine ulaşmaktır"
İki aşı olduktan 3 hafta sonra istenilen antikor seviyesine ulaştıklarını anlatan Prof. Dr. Kaygusuz, “Kimisinde 3-4 haftadan sonra oluşurken kimisinde ikinci dozdan sonra oluşmaktadır ama bizim şu anki beklentimiz iki aşı olduktan 3 hafta sonra istediğimiz antikor seviyesine ulaşmaktır. Bu aşıyla yapılan faz iki çalışmaları ve faz üç ara sonuçlarında aşı olanların yüzde 95’ine yakınında oluşumunu görmekteyiz. Dolayısıyla bizim de bu aşıyla bu rakamlara ulaşacağımızdan ümitliyiz. İnşallah bu rakamlara ulaşırız. Antijen vücudumuza girer girmez immün sistemi hemen tanımaya onu analiz etmeye ona karşı antikor üretme sürecini başlatıyor. Ama bu dediğim gibi uzun sürebiliyor. En erken 3 haftayı buluyor zaten” ifadesini kullandı.
"İlk adımı atmış olduk"
Yoğun bakım servisinde 8 yıldır görev yaptığını ifade eden Gül hemşire, “8 senedir yoğun bakımda çalışıyorum. Bugün aşı için ilk adımı attık. Ülke içinde çok iyi olacağını düşünüyorum. Umarım bağışıklığımız da gelişir devamını sağlarız. Herkesin aşıyı yaptırıp yoğun bakım gibi zor süreçlerin öne geçmesi gerekiyor, buda ilk adım. İlk adımı atmış olduk, herkesin güvenle yaptıracağını düşünüyorum. Bizde ilk adımı attık” dedi.
"İlk yaptıranlardan biriyim"
12 yıllık hemşire Mehtap Gürel, aşıyı 4 gözle beklediklerini belirterek, “Nihayet geldi. İlk yaptıranlardan biriyim. Aynı zaman da aşı uygulama ekibindeyim. Yaptırdık herhangi bir yan etki olmadı. Herhangi bir ağrı sızı olmadı yaptıran kişilerden herhangi bir şikâyet almadık şuana kadar” diye konuştu.