Minik eller ve büyük hayaller üniversite sıralarında buluştu

MİNİKLER VE ÜNİVERSİTELİLER YAN YANA

“Teoriden Pratiğe İlkokuma Yazma Atölyesi” adlı etkinlik, Eğitim Fakültesi Sınıf Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Elkatmış öncülüğünde gerçekleştirildi. Etkinlik kapsamında, Şehit Osman Yıldırım İlkokulu 1. sınıf öğrencileri ve sınıf öğretmenleri Serap Doksöz, derslerini üniversite ortamında işleyerek öğretmen adaylarına eşsiz bir deneyim sundu. Fakülteye gelen minik öğrenciler, günlük ders akışlarını bozmadan harfleri ve kelimeleri öğrenmeye devam ederken, üniversite öğrencileri de onların sıralarına oturarak bu süreci adeta yaşayarak gözlemledi. Bu etkileşimli öğrenme ortamı, geleceğin öğretmenlerinin, birinci sınıf öğrencilerinin okuma yazma öğrenirken yaşadığı heyecan, mutluluk ve zorluklara birebir tanıklık etmelerini sağladı. Üniversite öğrencileri, etkinlik sonunda bu deneyimin, mesleki yeterliliklerini artırmada önemli bir rol oynadığını belirtti.

RENKLİ GÖRÜNTÜLER OLUŞTU

Programın dikkat çeken bir diğer yanı ise sınıf öğretmeni Serap Doksöz’ün, 14 yıl önce mezun olduğu fakülteye bu kez deneyimli ve başarılı bir öğretmen olarak dönmesiydi. 2010 yılında bir öğrenci olarak eğitim aldığı sıralara, bu kez öğretmenlik mesleğinin kazandırdığı tecrübeleri aktarmak üzere adım atan Doksöz, mezuniyetinden yıllar sonra hocası Prof. Dr. Metin Elkatmış ile yan yana çalışmanın heyecanını ve gururunu yaşadı. Serap öğretmen, duygularını şu sözlerle ifade etti: “Bundan 14 yıl önce, bu fakülteden hayallerimle mezun oldum. Bugün, aynı sıralara bir öğretmen olarak dönmek ve hocamla böylesine anlamlı bir etkinlik gerçekleştirmek, tarif edilemez bir mutluluk. Üniversite ve okul arasındaki bu köprüde bir parça da olsa katkı sunabilmek beni onurlandırdı.”

GELECEĞİN ÖĞRETMENLERİNE İLHAM OLDU

Bu iş birliği, teoriyi pratikle birleştiren nadir örneklerden biri olarak öne çıktı. Prof. Dr. Metin Elkatmış ve Serap öğretmen, yalnızca üniversite ile okullar arasında bir bağ kurmakla kalmadı; aynı zamanda öğretmen adaylarına, mesleki yolculuğun nasıl bir döngü içinde devam ettiğini somut bir şekilde gösterdiler. Etkinlik sonrası görüşlerini paylaşan üniversite öğrencileri, çocuklarla birebir etkileşim kurmanın ve onların öğrenme süreçlerine tanık olmanın, eğitim anlayışlarını geliştirdiğini ifade ettiler. Bir öğrenci, "Çocukların yaşadığı heyecanı görmek, onların sevinçlerine ve zorluklarına ortak olmak bizi çok etkiledi. Bu tür uygulamaların derslerde daha fazla yer alması gerekiyor," dedi. Eğitim Fakültesi tarafından düzenlenen bu anlamlı etkinlik, öğretmen adaylarının mesleğe hazırlık süreçlerini güçlendirmenin yanı sıra, teorik bilgilerin pratikle nasıl anlam kazandığını bir kez daha kanıtladı.